Cumartesi, Nisan 20, 2024
Genel

Dönüşüm zamanı, Dayanışmayı Küreselleştirme, Tarımı Yerelleştirme Zamanı!

Çeviri: Özge Güneş
10 Eylül 2003 tarihinde ve Meksika Cancun’daki DTÖ Bakanlar toplantısının sürerken, Güney Koreli küçük ölçekli pirinç üreticisi ve köylü aktivisti Lee Kyung Hae, Dünya Ticaretinin dayattığı neoliberal politikaları protesto etmek için göğsünden bıçaklayarak kendini feda etti. Lee, ülkenin gıda ithal etmeye karar vermesi ardından çiftliklerini ve geçim kaynaklarını kaybeden binlerce çiftçiden biriydi. Bu politika DTÖ’nün onayıyla gerçekleştirilmişti.

La Via Campesina ve diğer toplumsal hareketlerin kitlesel gösterilerine ve protestolarına rağmen, Küresel Sermaye 17 yıl sonra ölümcül yayılmacı politikalarına -genellikle DTÖ’nün yardımıyla ve bazen yardımı olmadan- Serbest Ticaret Anlaşmalarına ve şartlı yardım programlarının araçlarını kullanmaya devam ediyor. Sonuç olarak, Güney Kore dahil olmak üzere birçok ülke, halklarının gıda egemenliğini ticarete konu etti ve gıda ithalatına büyük ölçüde bağımlı hale geldi.

Bu neoliberal itici güçle mümkün kılınan küresel gıda sistemi, son birkaç on yılda üretimden, işleme ve dağıtıma kadar bir avuç Ulusötesi Şirketin sıkı kontrolü altına girdi. COVID 19 krizi, bu sistemin sınırlarını çıkardı ve sistemi birkaç hafta içinde devre dışı bırakarak ve ülkeleri gerçek bir gıda güvensizliği riskiyle karşı karşıya bıraktı. Singapur, Güney Kore ve Avrupa’dakiler gibi zengin ülkeler bile, halkların gıda sistemlerindeki bu kurumsal yoğunlaşmanın tehlikelerini fark ettiler. Bu durum Haiti gibi ülkelerde, vatandaşlar arasında kıtlık korkusuna ve açlığa yol açtı.

Bunların hiçbiri, kaynakların sadece %25’ine erişebilmesine rağmen dünya nüfusunun %70’ini besleyen köylüler ve küçük ölçekli gıda üreticileri için şaşırtıcı değildi. Aksine pandemi, ülkeler gıda kıtlığıyla karşı karşıya kalırken tüm ihmal, zorluk ve risklere rağmen gıda üretimine devam ederek elini taşın altına koyanların köylüler, balıkçılar, küçük ölçekli gıda üreticileri olduğunu tüm dünya insanlarına kanıtladı.

Yine de hükümetlerimiz derslerini almamışlardır.

Şirket monokültürünü teşvik etme yolunda devam ediyorlar ve özel şirketlerin tarıma girmesini teşvik ediyorlar. Pandeminin son altı ayında, serbest ticaret müzakereleri önemli ölçüde ilerledi. Gıda sistemlerimizin kurumsal olarak ele geçirilmesini derinleştirmek amacıyla EU-Mercosur, RCEP, USMCA, CETA, TPP, TTIP ve bir dizi ikili ve bölgesel ticaret görüşmeleri yapılmaya devam ediyor.

Bazı hükümetler ise, karantina ve hareket kısıtlamalarını kötüye kullanarak kırsal alanların şirketler tarafından ele geçirilmesine izin veren piyasa reformlarını ve toprak reformlarını zorladı. Hükümetler her zamanki gibi işe dönmeye hazırlar ve halkımızın çaresizliği ve yoksulluğuna karşı ilgisiz kalmaya istekliler.
Bu artık durmalı. Gıda sistemlerimizin kontrolünü geri almamız ve gıda sistemlerimizin yerel üretimini desteklememizin zamanı geldi çünkü talebimizin önemi her zamankinden daha belirgindir: gıda egemenliği için savaşmaya devam etmeliyiz. Yani, her bölgedeki insanlar yiyeceklerinin üretiminde özerkliğe sahip olmalıdır. Tarımsal ürünlerin küresel ticareti başarısız oldu. Pandemi

, gıda egemenliğini, agroekolojiyi, daha sağlıklı gıdayı ve tüketici pazarlarına daha yakın gıda üretme ihtiyacı gibi konuları tartışmamıza yardımcı olacak. Bu ancak aile çiftçiliği ve köylü tarımı ile başarılabilir.

10 Eylül 2020’de La Via Campesina, DTÖ ve FTA’lara karşı Uluslararası Eylem Günü’nü bir kez daha kutlayacak. Bunun için 10 eylül günü Lee Kyung Hae’nin fedakarlığının anısına, Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika’dan köylü liderleri ve aktivistler arasında bir web-diyalogu düzenliyoruz. Tarımın neden DTÖ içinde ve dışında gerçekleşen tüm Serbest Ticaret Müzakerelerinin dışında kalması gerektiğini tartışacağız.

“Dayanışmayı Küreselleştirin, Tarımı Yerelleştirin” başlıklı konuşma, insanların yüzyıllardır süren köylü deneyimlerinden ortaya çıkan alternatifine odaklanacak. Konuşma, serbest piyasa kapitalizminin kırsal ailelere yönelik saldırısını vurgulamak için bir fırsat olacak. Gıda egemenliğinin ve sağlıklı gıda üretiminin ancak aile çiftçiliği ve ekolojik yöntemlerle köylü tarımından ortaya çıkabileceğini yeniden iddia etmek için bir alan olacak.

Serbest Ticaret Anlaşmaları değil, Gıda Egemenliği!

La Via Campesina

0 Paylaşımlar